Haydar Bilginer ( Şair – Gazelhan )
1869 yılında doğmuştur.1927 yılında vefat etmiştir. Rüştiye ve medrese tahsili görmüştür. Nahiye ve Orman Müdürlüklerinde bulunmuş. Son olarak da Adıyaman’da Hususi Muhasebe (Özel İdare) Müdürü olarak görev yapmıştır. Adıyaman’ın eski ailelerindendir. Hocazade lakabı ile anılan aileye mensuptur. Tanzimat devri şairlerindendir. Bu dönem şairleri, dil yönünden Osmanlıcayı yeğlemişler, konu olarak da toplumsallığa yer vermişlerdir. İçli bir şair olan Haydar Efendi’nin şiirleri incelendiğinde Tanzimat döneminin tüm özellikleri görülmektedir. Gazel, Methiye, Na’at türünde şiirler yazmıştır. Affı için Allah’a Peygambere yalvarışları, sızlanışları dikkat çekicidir. Adıyaman Divanı olarak okunan eserin güftesi: “Bir peri gördüm oturmuş kuşe-i meyhanede” kendisine ait olarak ifade edilmekte ise de M. Şemsettin Bilgin tarafından hazırlanan “Adıyamanlı Şairler” başlıklı kitapta böyle bir şiir yoktur. Bu konu hakkında yazarla yapılan görüşmelerde, şaire ait böyle bir şiire ulaşamadığını ifade etmiştir. Bunun dışında, “Günahım işret olsun affeden Allah-ı Ekberdir” Gazeli Adıyaman’da, “Aman ya fahr-i alem dehr-i süflide perişanım” başlıklı Münecaatı Elazığ repertuarına dahil olarak Tasavvufi Gazel tarzında okunmaktadır. Bunların dışında bazı şiirleri de Adıyamanlı sanatçılarca zaman zaman güfte olarak kullanılmaktadır.
Mestillik
Çekiştirdim, çakıştırdım mesti harap oldum
Akıl baştan gidip aslım gibi sanki turab oldum
Etibbaye sual et derdimi sari değil cana
Firakı hasretinle illeti uşşakı musap oldum
Bu şep piri mugane zümre-i bade füragane
Ziyaretler virip şayetse-i ecri sevap oldum
Bugün dehşetli yangın hane-i dilde zuhur etti
Yanar dağlar gibi yandı vücudum hep harap oldum
Unuttum alemi dünyayı Haydera başka hal oldum
Cihanı terk edip üftadeyi şevkı siyap oldum
Münacat
Aman ya fehr-i alem dehr-i süflide perişanım
Günahkâr olduğumdan rûz-u şeb nâlan-ı giryanım
Penahım ilticağahım Resulullahı Zişanım
Beni tahlis kıl müstağrakı deryayı isyanım
Nedametler edip âlayışı dünyadan el çektim
Hevay-ı nefse uydum evvela şimdi perişanım
Olur zirü zemin cayı karar akibet bir gün
Misafir hane-i darı fenade çünki mihmanım
Habibi Kibriya cemiyet-i rûz-i kıyamette
Şefaat eylemez mi müslimanım ehli imanım
Beni has ümmetinle haşrü neşret ya Rasulallah
Hulusi kalb ile çün tabi’i ahkâmı Kur’anım
Bu mücrim Hayderi âzade-i nar-ı cehim eyle
Teemmül eyledim ezher cihat şayanı niranım
Eser kahtalı mıçı tarafından okunmuşur.
Gazel
Mürgü dîl-i cerh eyleme ey şûh hazer eyle
Teşhir-i silah eyle de vurma güzer eyle,
İğfal olarak eyleme isyana tasaddi
Ben hüsnüne meftun mu olurdum kader eyle
Kim ektiyse beynimize töhmü fesadı
Ya Rab anı bir lahzada zîr-ü zeber eyle
Kesri dile bâdi olacak söz işitirsen
Aldanma sakın meseleyi gel haber eyle
Haydar duruyor gamzesinin hançeri hazır
Meydana girip sineni aç da siper eyle
Gazel
Günahım işret olsun affeden Allah-ı Ekberdir
Bu halı ta’n eden insan değil bir laet-i şerdir
Biri gizli günah etse olur mu gözleri mahmur
Bilinmez böyle mücrimler neler vardır neler vardır
Kıyamet kopsa da görsek ibadullahı seyretsek
Sukara,zümre-i sofi,müra-i hep beraberdir
Benim bu işretimde kıl kadar hakkul abd yoktur
Şefiül müznibin affettirir emri mukarrerdir
Çekersen bir kadeh bâde,günahkârım,benim sade
Ne kâfir var bu dünyada bilen yok,sade Haydardır
Eser kahtalı mıçı ve yerel sanatçılar tarafından okunmuştur.
Gazel
Sen sen ol kimseye izhar-ı kabahat etme
Halına şükr ederek hakka şikayet etme
Kimi sadık görünür meclisine davet eder
Sakın ol meclisi ağyare icabet etme
Eğer bir kimse sana lütfi kerem eylerse
Sonradan nankörlük edip ana hıyanet etme
Gazel
Gönül bir mültefit ehli sühan dildare çarpıldı
Letafetli gülüşlü hoş gidişli yâre çarpıldı
Sual etme meâlı nâmeyi kalbimden ey Afet
Okurken ehli haller mest olup divare çarpıldı
Dilim pervane veş devran ederdi girdi hattından
Geçip kasden hattımdan ateş-i ruhsare çarpıldı.
Derûnum aç ciğergâh nazar kıl ibret al cana
Sanarsın zülfi garı Hayderi Kerrare çarpıldı
Neden feryadı ah etmedesin süphü mesa Hayder
Elimden çıktı yarım pençe-i ağyare çarpıldı
Gazel
Dıl, müjde sana müntesibi bezm-i cem oldum
Tâki meyi sun mazharı lutfu kerem oldum
Bir mah kadar işreti terkeyledim amma
Canım çıkacak mertebede ben verem oldum
Yarim da küsüp gitti meyi terk edişimden
Kaldım yalnız başıma dûçar-u gam oldum
Geldi yanıma affu günah eyledi canan
Gam kalmadı müstağrak-ı nâz-u niam oldum
Ey pîr-i mügân Haydare gayrı gazap etme
Geldim yine meyhanene sabitkadem oldum
NOT: Eserlerin sözleri M. Şemsettin Bilgin’in ‘’Adıyamanlı Şairler ‘’ kitabından alınmıştır.